暗記メーカー
ログイン
ENGLİSH2
  • Murat Turkoglu

  • 問題数 5967 • 9/7/2023

    記憶度

    完璧

    895

    覚えた

    2090

    うろ覚え

    0

    苦手

    0

    未解答

    0

    アカウント登録して、解答結果を保存しよう

    問題一覧

  • 1

    My father would love to live in the city.

    Babam şehirde yaşamayı çok isterdi.

  • 2

    I'd love to see this movie.

    Bu filmi izlemeyi çok isterim.

  • 3

    I'd love to meet him

    Onunla tanışmayı çok isterim

  • 4

    I'd love to hold you in my arms.

    Seni kollarımda tutmayı çok isterim

  • 5

    I'd love to dance with you

    Seninle dans etmeyi çok isterim.

  • 6

    I'd love to come with you

    Seninle gelmeyi çok isterim

  • 7

    I'd love to be your age

    Senin yaşında olmayı çok isterim

  • 8

    I would love to try that out

    Bunu denemeyi çok isterim.

  • 9

    My father loves to try new things.

    Babam yeni şeyler denemeyi seviyor

  • 10

    I love to wear sport clothes

    Spor kıyafetleri giymeyi seviyorum

  • 11

    I love to travel.

    Seyahat etmeyi seviyorum.

  • 12

    I love to swim.

    Yüzmeyi severim

  • 13

    I love to see my daughter smile

    Kızımın gülüşünü görmeyi seviyorum

  • 14

    I love to play my guitar

    Ben gitar çalmayı seviyorum

  • 15

    I love to eat cakes.

    Ben kek yemeyi seviyorum

  • 16

    I love to collect stamps.

    Ben pul toplamayı seviyorum

  • 17

    Europeans love to drink wine.

    Avrupalılar şarap içmeyi severler.

  • 18

    Children love to sing.

    Çocuklar şarkı söylemeyi severler

  • 19

    Children love to dig in the sand.

    Çocuklar kumu kazmayı severler

  • 20

    My daughter loves trying new things

    Kızım yeni şeyler denemeyi seviyor

  • 21

    My daughter loves talking about art

    Kızım sanat hakkında konuşmayı çok seviyor.

  • 22

    The children love listening to fairy tales.

    Çocuklar masal dinlemeyi severler

  • 23

    My father loves trying new things

    Babam yeni şeyler denemeyi seviyor

  • 24

    My brother loves taking pictures of mountains.

    Erkek kardeşim dağların fotoğraflarını çekmeyi seviyor

  • 25

    I love watching basketball.

    Basketbol izlemeyi seviyorum.

  • 26

    I love traveling.

    Seyahat etmeyi seviyorum.

  • 27

    I love to party

    Ben partiye bayılırım.

  • 28

    I love to dance

    Ben dans etmeyi seviyorum

  • 29

    I love teaching.

    Öğretmeyi seviyorum

  • 30

    I love studying languages

    Dil öğrenmeyi seviyorum.

  • 31

    I love sitting on the beach.

    Sahilde oturmayı seviyorum.

  • 32

    I love shopping in this mall

    Bu alışveriş merkezinde alışveriş yapmayı seviyorum.

  • 33

    I love reading.

    Okumayı seviyorum

  • 34

    I love playing my guitar.

    Gitarımı çalmayı seviyorum

  • 35

    I love hanging out with you

    Seninle takılmayı seviyorum

  • 36

    I love going to the movies

    Sinemaya gitmeyi seviyorum.

  • 37

    I love doing this

    Bunu yapmayı seviyorum.

  • 38

    I love dancing.

    Dans etmeyi severim.

  • 39

    I love cooking

    Yemek yapmayı seviyorum

  • 40

    I love collecting stones at the beach.

    Sahilde taş toplamayı seviyorum.

  • 41

    I love being alone.

    Ben yalnız olmayı seviyorum.

  • 42

    I love baking.

    Ben hamur işi pişirmeyi seviyorum.

  • 43

    I don't feel like going out tonight.

    Bu gece canım dışarı çıkmak istemiyor

  • 44

    I felt like singing loudly when the exam was over.

    Sınav bittiğinde canım yüksek sesle şarkı söylemek istedi

  • 45

    I felt like hitting him when he tried to cheat me.

    Beni aldatmaya çalıştığında canım ona vurmak istedi

  • 46

    I don’t feel like waiting.

    Canım beklemek istemiyor.

  • 47

    I feel like a drink

    Canım bir içecek istiyor.

  • 48

    I feel like crying.

    Canım ağlamak istiyor.

  • 49

    I feel like a rest.

    Canım dinlenmek istiyor

  • 50

    I feel like walking.

    Canım yürümek istiyor.

  • 51

    I feel like smiling.

    Canım gülümsemek istiyor.

  • 52

    I feel like singing.

    Canım şarkı söylemek istiyor

  • 53

    I feel like dancing

    Canım dans etmek istiyor.

  • 54

    I feel like I'm forgeting something.

    Bir şey unutmuş gibi hissediyorum.

  • 55

    I feel like I've become someone else

    Kendimi başka biri olmuş gibi hissediyorum

  • 56

    I feel like I'm always being watched

    Kendimi her zaman izleniyormuşum gibi hissediyorum.

  • 57

    I feel like I haven't slept for days.

    Kendimi günlerdir uyumamış gibi hissediyorum.

  • 58

    I feel like a loser.

    Kendimi bir zavallı gibi hissediyorum

  • 59

    I feel like a rockstar.

    Kendimi bir rock yıldızı gibi hissediyorum

  • 60

    I feel like a monster.

    Kendimi bir canavar gibi hissediyorum

  • 61

    I feel like an angel

    Kendimi bir melek gibi hissediyorum

  • 62

    I feel like an animal.

    Kendimi bir hayvan gibi hissediyorum.

  • 63

    I feel like an alien.

    Kendimi uzaylı gibi hissediyorum.

  • 64

    This feels like silk.

    Bu ipek gibi hissettiriyor.

  • 65

    I feel like an idiot.

    Kendimi aptal gibi hissediyorum

  • 66

    I feel like a new man

    Kendimi yeni bir adam gibi hissediyorum

  • 67

    Would you mind watching my suitcase for a minute?

    Sakıncası yoksa bana kimi beklediğini söyleyebilir misin?

  • 68

    Would you mind watching my suitcase for a minute?

    Sakıncası yoksa bir dakikalığına bavuluma göz kulak olabilirsiniz?

  • 69

    Would you mind telling me who you're waiting for?

    Sakıncası yoksa bana kimi beklediğini söyleyebilir misin?

  • 70

    Would you mind telling me what this is all about?

    Sakıncası yoksa bana bunun neyle ilgili olduğunu söyleyebilir misin?

  • 71

    Would you mind telling me what the problem is?

    Sakıncası yoksa bana sorunun ne olduğunu söyleyebilir misiniz?

  • 72

    Would you mind speaking a little softer please?

    Sakıncası yoksa biraz daha yumuşak konuşur musunuz?

  • 73

    Would you mind if I went out with your sister?

    Kız kardeşinle çıkmamın bir sakıncası var mı?

  • 74

    Would you mind if I went out with your sister?

    Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?

  • 75

    Would you mind if I drank the rest of the milk?

    Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?

  • 76

    Would you mind if I drank the rest of the milk?

    Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?

  • 77

    Would you mind helping me carry this suitcase?

    Sakıncası yoksa bu valizi taşımama yardım eder misin?

  • 78

    Would you like me to stay a little bit longer?

    Biraz daha kalmamı ister misin?

  • 79

    Would you like me to help you with your luggage?

    Valizinde sana yardım etmemi ister misin?

  • 80

    Would you like me to help you with your homework?

    Ev ödevinde sana yardım etmemi ister misin?

  • 81

    Would you like me to get you something to eat?

    Sana yiyecek birşeyler almamı ister misin?

  • 82

    I would like you to go home with me.

    Benimle eve gitmeni istiyorum

  • 83

    I'd like you to take a look at this.

    Buna bir göz atmanı istiyorum

  • 84

    I'd like you to have dinner with me.

    Benimle akşam yemeği yemeni istiyorum.

  • 85

    I'd like you to do something for me

    Benim için bir şey yapmanı istiyorum.

  • 86

    I'd like you to come back next week.

    Gelecek hafta geri gelmeni istiyorum

  • 87

    I'd like you to be my guest tonight.

    Bu gece misafirim olmanı istiyorum.

  • 88

    I'd like you to leave.

    Senin gitmeni istiyorum.

  • 89

    I'd like you to drive.

    Senin sürmeni istiyorum.

  • 90

    Would you like a piece of bread with your meal?

    Yemeğinizle birlikte bir parça ekmek ister misiniz?

  • 91

    Would you like to travel to the United States?

    Amerika Birleşik Devletleri'ne seyahat etmek ister misiniz?

  • 92

    Would you like to talk about what just happened?

    Olanlar hakkında konuşmak ister misiniz?

  • 93

    Would you like to see your husband grow a beard?

    Kocanızın sakal bıraktığını görmek ister misiniz?

  • 94

    Would you like to join us for a game of cards?

    Kart oynamak için bize katılmak ister misiniz?

  • 95

    Would you like to have tea with us this afternoon?

    Bu öğleden sonra bizimle çay içmek ister misiniz

  • 96

    Would you like to have lunch together sometime?

    Bir ara beraber öğlen yemeği yemek ister misin?

  • 97

    Would you like to have dinner with me tonight?

    Bu akşam benimle akşam yemeği yemek ister misin?

  • 98

    Would you like to have a bath before going to bed?

    Yatmadan önce banyo yapmak ister misin

  • 99

    Would you like to go to a movie tomorrow night?

    Yarın gece bir filme gitmek ister misin?

  • 100

    Would you like to get married and have children?

    Evlenmek ve çocuk sahibi olmak ister misiniz?