問題一覧
1
I see what you mean.
Ne demek istediğini anlıyorum.
2
What does it all mean?
Tüm bunlar ne demek oluyor?
3
It just wasn't meant to be.
Kısmet değilmiş.
4
I think you know what I mean.
Ne demek istediğimi bildiğini düşünüyorum.
5
Why are people so mean to me?
Neden insanlar bana karşı çok cimri?
6
I like you very much.
Seni çok beğeniyorum.
7
Tom doesn't know much about Indonesia.
Tom Endonezya hakkında çok şey bilmez.
8
I work too much.
Çok fazla çalışırım.
9
Take as much as you like.
İstediğiniz kadar alın.
10
I don't see much of him.
Onu fazla görmem.
11
How much was it?
Ne kadardı?
12
That's too much.
O çok fazla.
13
Tom knows too much.
Tom çok şey biliyor.
14
Tom works too much.
Tom çok fazla çalışıyor.
15
How much time do you need?
Ne kadar zamana ihtiyacınız var?
16
Tom was Mary's first love.
Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
17
Love loves love.
Aşk aşka aşıktır.
18
I think I'm in love.
Sanırım âşığım.
19
Love will come in time.
Aşk, zamanında gelecek.
20
It just needs a little love.
Sadece biraz sevgiye ihtiyacı var.
21
I love her and she loves me.
Ben onu seviyorum ve o beni seviyor.
22
Do you really love me?
Beni gerçekten seviyor musun?
23
He loves her. She loves him, too.
O,onu seviyor. O da onu seviyor.
24
How much do you love me?
Beni ne kadar seviyorsun?
25
I really loved working here.
Burada çalışmayı gerçekten sevdim.
26
What time is it over there?
Saat kaçta orada?
27
I'll think it over.
Ben onu düşüneceğim.
28
I got over it. You should, too.
Ben üstesinden geldim. Sen de gelmelisin.
29
Tom wants to think it over.
Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.
30
Tom is a little over thirty.
Tom otuzun biraz üzerindedir.
31
It's all over.
O, tamamen bitti.
32
What is over there?
Oradaki nedir?
33
Let's get it over with.
Hadi şu işi bitirelim.
34
I think it's over now.
Sanırım o artık bitti.
35
Come over here.
Buraya gel.
36
I worked in Boston for three years.
Üç yıl Boston'da çalıştım.
37
I've worked here for ten years.
On yıldır burada çalışmaktayım.
38
I haven't seen you in years.
Yıllardır seni görmedim.
39
I love this time of year.
Yılın bu zamanını seviyorum.
40
I think we had a good year.
İyi bir yıl geçirdiğimizi düşünüyorum.
41
Don't look down on others.
Diğerlerini hor görme.
42
Don't let me down.
Benim yüzümü kara çıkarma.
43
I know Tom let you down.
Tom'un seni hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum.
44
Take it down.
Aşağı indirin.
45
I just don't want to let you down.
Sadece seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
46
I looked down.
Aşağıya baktım.
47
Come down here.
Buraya gel.
48
Get down from there.
Oradan aşağıya in.
49
You let Tom down.
Tom'u hayal kırıklığına uğrattın.
50
Why don't you come on down?
Neden aşağıya gelmiyorsun?
51
What're you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
52
Let's try something.
Bir şeyler deneyelim!
53
I tried not to think about that.
Onun hakkında düşünmemeye çalıştım.
54
I tried not to look.
Bakmamayı denedim.
55
Come on, let's try it.
Hadi, onu deneyelim.
56
I don't want any more.
Daha fazla istemiyorum.
57
I will not see him any more.
Artık onunla görüşmeyeceğim.
58
It's not any good.
Bu iyi bir şey değil.
59
Don't come here any more.
Artık buraya gelme.
60
She hasn't got any.
Hiç yok.
61
Any of you can do it.
Sizden biri onu yapabilir.
62
I don't like any of them.
Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
63
Do any of you know Tom?
Herhangi biriniz Tom'u tanıyor mu?
64
Come on any day you like.
İstediğin herhangi bir günde gel.
65
Don't I have any rights?
Benim hiçbir hakkım yok mu?
66
How do you feel?
Nasıl hissediyorsun?
67
I don't feel well.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
68
I don't feel like going out.
Canım dışarı çıkmak istemiyor.
69
How do you feel now?
Şimdi nasıl hissediyorsunuz?
70
Tom knows just how you feel.
Tom sadece nasıl hissettiğini bilir.
71
I called Tom up.
Tom'a telefon ettim.
72
When can I call you?
Seni ne zaman arayabilirim?
73
Let me call you back.
Seni tekrar aramama izin ver.
74
Why do people call him Tom?
İnsanlar neden ona Tom diyor?
75
Call me up when you get there.
Oraya vardığında beni ara.
76
You talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun.
77
I just want to talk.
Sadece konuşmak istiyorum.
78
People are talking.
İnsanlar konuşuyor.
79
Go and talk to Tom.
Git ve Tom'la konuş.
80
People love to talk, talk, talk.
İnsanlar konuşmayı, konuşmayı, konuşmayı severler.
81
He's a good man.
O iyi bir adam.
82
Who is that man?
Bu adam kim?
83
The men go to work.
Erkekler işe giderler.
84
Tom said John is a good man.
Tom, John'un iyi bir adam olduğunu söyledi.
85
Let's talk man to man.
Erkek erkeğe konuşalım.
86
I don't need your help.
Senin yardımına ihtiyacım yok.
87
You just need help.
Sadece yardıma ihtiyacın var.
88
I called for help.
Ben yardım için çağrıda bulundum.
89
I think Tom wants our help.
Sanırım Tom yardımımızı istiyor.
90
I need help right now!
Derhal yardıma ihtiyacım var!
91
Come and help us.
Gelin ve bize yardımcı olun.
92
How can I help you?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
93
Tom likes helping others.
Tom başkalarına yardım etmeyi sever.
94
Come here and help me.
Buraya gel ve bana yardım et.
95
I just want to help people.
Sadece insanlara yardımda bulunmak istiyorum.
96
What time does it start?
O saat kaçta başlar?
97
Let's start with Lesson Ten.
Ders on ile başlayalım.
98
What time do you start work?
İşe ne zaman başlıyorsun?
99
I know where to start.
Nereden başlayacağımı biliyorum.
100
Tom wanted me to get things started.
Tom, işleri başlatmamı istedi.