暗記メーカー
ログイン
1600
  • Murat Turkoglu

  • 問題数 1881 • 3/3/2024

    記憶度

    完璧

    282

    覚えた

    659

    うろ覚え

    0

    苦手

    0

    未解答

    0

    アカウント登録して、解答結果を保存しよう

    問題一覧

  • 1

    Do you believe in love at first sight?

    İlk görüşte aşka inanır mısın?

  • 2

    You're lucky because he didn't bite you.

    Sen şanslısın çünkü seni ısırmadı.

  • 3

    I've never visited Kagoshima, but I intend to this summer.

    Kagoşima'yı hiç ziyaret etmedim ama bu yaz planlıyorum.

  • 4

    I used to like folk music.

    Halk müziğinden hoşlanırdım.

  • 5

    We heard the bomb go off.

    Bombanın patladığını duyduk.

  • 6

    He was curious about how it would taste, so he took a small bite.

    Onun tadının nasıl olacağı hakkında meraklıydı, bu yüzden küçük bir ısırık aldı.

  • 7

    Please put on your safety glasses.

    Lütfen emniyet gözlüklerini tak.

  • 8

    Everyone is responsible for his own actions.

    Herkes kendi yaptıklarından sorumludur.

  • 9

    We arrived at an agreement after two hours' discussion.

    İki saatlik tartışmadan sonra bir anlaşmaya vardık.

  • 10

    I've never heard of this actor.

    Bu aktörü hiç işitmedim.

  • 11

    He was crushed to death.

    Ezilerek öldürüldü.

  • 12

    Love is blind. Hatred is also blind.

    Aşk kördür. Nefret de kördür.

  • 13

    My aim is to be a doctor.

    Amacım bir doktor olmak.

  • 14

    A river is a stream of water.

    Nehir bir su akıntısıdır.

  • 15

    Mari works for a large firm.

    Mari büyük bir firmada çalışır.

  • 16

    Does French have a similar expression?

    Fransızca benzer bir ifadeye sahip mi?

  • 17

    I've never read any of the classics.

    Klasiklerden herhangi birini okumadım.

  • 18

    I kept him company while his wife was in surgery.

    Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.

  • 19

    I must adjust my watch. It's slow.

    Saatimi ayarlamalıyım. Geri kalmış.

  • 20

    In a few minutes we'll be landing at New Tokyo International Airport.

    Birkaç dakika içinde yeni Tokyo Uluslararası Havalimanına iniyor olacağız.

  • 21

    Children are open to various influences.

    Çocuklar çeşitli etkilere açıktırlar.

  • 22

    As requested, we are submitting our final report.

    İstendiği gibi, biz son raporumuzu teslim ediyoruz.

  • 23

    Russia is called "Rossiya" in Russian.

    Rusçada Rusya'ya "Rossiya" denir.

  • 24

    He ignored his father's advice.

    Babasının tavsiyesini görmezden geldi.

  • 25

    The Earth is a small but beautiful planet.

    Dünya küçük ama güzel bir gezegendir.

  • 26

    I live in a flat above a shop.

    Bir dükkanın üstünde bir evde yaşıyorum.

  • 27

    I don't have the authority to give you the green light.

    Size yeşil ışık yakma yetkim yok.

  • 28

    It's pretty obvious that she loves him.

    Onun onu sevdiği çok açık.

  • 29

    During the Renaissance, Florence was one of the greatest cities in the world.

    Rönesans sırasında, Floransa dünyadaki en büyük kentlerden biriydi.

  • 30

    The boy's problems are physical, not mental.

    Çocuğun problemleri fiziksel, ruhsal değil.

  • 31

    Tom, Mary and John spent Saturday practicing for the talent show.

    Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.

  • 32

    Mary gave Tom a big hug and a kiss.

    Mary Tom'u kucakladı ve ona bir öpücük verdi.

  • 33

    I am sorry, but I cannot meet your requirement.

    Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.

  • 34

    It is a task beyond my power.

    Bu benim gücümün ötesinde bir görev.

  • 35

    I have complete confidence in you.

    Sana güvenim tam.

  • 36

    She has a cute giggle.

    Onun sevimli bir kıkırdaması var.

  • 37

    Tom said that he doesn't regret his decision.

    Tom kararından pişmanlık duymadığını söyledi.

  • 38

    Leave that job to the experts!

    Bu işi uzmanlara bırakın!

  • 39

    The view is beautiful beyond words.

    Manzara kelimelerin ötesinde güzel.

  • 40

    He was born in the 19th century.

    O on dokuzuncu yüzyılda doğdu.

  • 41

    I don't know about y'all, but I could really stand to have a cold one right about now.

    sizi bilmem ama Şu anda soğuk bir tane içmeye gerçekten dayanabilirim.

  • 42

    Tom hated Mary as much as she hated him.

    Tom Mary'den onun ondan nefret ettiği kadar çok nefret ediyordu.

  • 43

    Ziri broke the bathroom mirror.

    Ziri banyo aynasını kırdı.

  • 44

    He arrived earlier than usual.

    O, her zamankinden daha erken geldi.

  • 45

    Tom was fast asleep.

    Tom derin uykudaydı.

  • 46

    You should take account of his mental condition.

    Zihinsel durumunu dikkate almalısın.

  • 47

    The Internet is not your personal army.

    İnternet sizin kişisel ordunuz değil.

  • 48

    Keep me in the loop.

    Beni döngü içinde tutun.

  • 49

    My dad is stronger than your dad.

    Benim babam senin babandan daha güçlüdür.

  • 50

    Mr Brown speaks Japanese very well.

    Bay Brown Japonca'yı çok iyi konuşur.

  • 51

    The girl was aware of the danger.

    Kız tehlikenin farkındaydı.

  • 52

    You seem to like fruit.

    Meyveyi seviyor gibisin.

  • 53

    We learned Russian instead of French.

    Fransızca yerine Rusça öğrendik.

  • 54

    "Fast" is the opposite of "slow."

    Hızlı, yavaşın zıddıdır.

  • 55

    The child is dirty.

    Çocuk kirli.

  • 56

    The driver maintained a high speed.

    Sürücü yüksek bir hızda devam etti.

  • 57

    The experiment is over.

    Deney bitti.

  • 58

    Tom is probably not tired yet.

    Tom muhtemelen henüz yorgun değil.

  • 59

    By 2030, twenty-one percent of its population will be over sixty-five.

    2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.

  • 60

    Education is one of the most essential aspects of life.

    Eğitim, yaşamın en temel yönlerinden biridir.

  • 61

    Our army attacked the enemy during the night.

    Ordumuz gece boyunca düşmana saldırdı.

  • 62

    I have to admit I'm curious.

    Merak ettiğimi itiraf etmeliyim.

  • 63

    Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.

    Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.

  • 64

    If you put more tea leaves into the pot, the tea will taste better.

    Eğer demliğe biraz daha çay yaprakları koyarsan, çayın tadı daha iyi olacaktır.

  • 65

    What should be done if we want to find our soul mate?

    Ruh ikizimizi bulmak istersek ne yapılmalı?

  • 66

    We make milk into cheese and butter.

    Biz sütten peynir ve tereyağı yaparız.

  • 67

    The whole crew was saved.

    Tüm mürettebat kurtarıldı.

  • 68

    Tom is a very creative person.

    Tom çok yaratıcı bir kişi.

  • 69

    Tom's efforts were rewarded.

    Tom'un çabaları ödüllendirildi.

  • 70

    I went to bed later than usual.

    Her zamankinden daha geç yatmaya gittim.

  • 71

    Tom refused to pay protection money.

    Tom haraç vermeyi reddetti.

  • 72

    He needs proper medical attention at a hospital.

    Bir hastanede uygun tıbbi yardıma ihtiyacı var.

  • 73

    I consider him a great writer.

    Onu büyük bir yazar olarak düşünüyorum.

  • 74

    Why is it the mass media didn't report this?

    Neden kitle iletişim araçları bunu bildirmedi?

  • 75

    Women in that country are fighting for their freedom.

    O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.

  • 76

    Technique is really important.

    Teknik gerçekten önemlidir.

  • 77

    We ordered pink, but we received blue.

    Biz pembe ısmarladık fakat mavi aldık.

  • 78

    Fill up the tank.

    Depoyu doldurun.

  • 79

    What is an essential component of making money?

    Para kazanmanın temel bir bileşeni nedir?

  • 80

    His speech inspired all the boys.

    Onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.

  • 81

    Soldiers are used to danger.

    Askerler tehlikeye alışıktırlar.

  • 82

    The building is old but solid.

    Bina eski ama sağlam.

  • 83

    It was dark under the bridge.

    Köprünün altı karanlıktı.

  • 84

    The employees who spent all weekend working on the problem should be rewarded.

    Bütün hafta sonunu sorun üzerinde çalışarak geçiren işçilerin ödüllendirilmesi gerekiyor.

  • 85

    Are you a member of this crew?

    Bu ekibin bir üyesi misin?

  • 86

    I have a favor to ask of you.

    Senden bir ricam olacak.

  • 87

    They split up after a year of marriage.

    Bir yıl evlilikten sonra ayrıldılar.

  • 88

    I wish I were younger.

    Keşke daha genç olsam.

  • 89

    I got my son to repair the door.

    Oğluma kapıyı tamir ettirdim.

  • 90

    End of quote. Repeat the line.

    Alıntı sonu. Satırı tekrarla.

  • 91

    Reagan became President of the United States in 1981.

    Reagan 1981 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı oldu.

  • 92

    Mary placed her hands on her hips.

    Mary ellerini kalçalarına yerleştirdi.

  • 93

    The threat is real.

    Tehdit gerçek.

  • 94

    When was the last time you had your vision tested?

    En son ne zaman göz muayenesi oldunuz?

  • 95

    They're late, as usual.

    Her zaman olduğu gibi geç kaldılar.

  • 96

    Tom won the award for "Best Male Performance."

    Tom "En İyi Erkek Performansı" ödülünü kazandı.

  • 97

    That's powdered medicine.

    Bu toz ilaç.

  • 98

    I didn't have enough proof.

    Yeterli kanıtım yoktu.

  • 99

    Tom saw that Mary was still asleep.

    Tom Mary'nin hâlâ uyuduğunu gördü.

  • 100

    Every evil is easily crushed at birth.

    Her kötülük doğumda kolayca ezilir.